SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ZÜHD VE RİKAK BAHSİ

<< 2989 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

51 - (2989) حدثنا يحيى بن يحيى وأبو بكر بن أبي شيبة ومحمد بن عبدالله بن نمير و إسحاق بن إبراهيم وأبو كريب - واللفظ لأبي كريب - (قال يحيى وإسحاق: أخبرنا. وقال الآخرون: حدثنا) أبو معاوية. حدثنا الأعمش عن شقيق، عن أسامة بن زيد، قال: قيل له: ألا تدخل على عثمان فتكلمه؟ فقال: أترون أني لا أكلمه إلا أسمعكم؟ والله! لقد كلمته فيما بيني وبينه. ما دون أن أفتتح أمرا لا أحب أن أكون أول من فتحه. ولا أقول لأحد، يكون علي أميرا: إنه خير الناس. بعدما سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "يؤتى بالرجل يوم القيامة. فيلقى في النار. فتندلق أقتاب بطنه. فيدور بها كما يدور الحمار بالرحى. فيجتمع إليه أهل النار. فيقولون: يا فلان! مالك؟ ألم تكن تأمر بالمعروف وتنهى عن المنكر؟ فيقول: بلى. قد كنت آمر بالمعروف ولا آتيه، وأنهى عن المنكر وآتيه".

 

{51}

Bize Yahya b. Yahya ile Ebi Bekr b. Ebî Şeybe, Muhammed b. Abdillah b. Numeyr, ishak b. ibrahim ve Ebû Kureyb rivayet ettiler, lâfız Ebû Kureyb'indir. (Yahya ile îshak: Ahberanâ; Ötekiler: Haddesenâ tâbirlerim kullandılar. Dedilerki): Bize Ebû Muâviye rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş, Şakik'den, o da Usâme b. Zeyd'den naklen rivayet etti. (Demişki):

 

Bana: Osman'ın yanına girsen de, onunla konuşsan a! dediler. Ben de: Siz zannediyor musunuz ki, ben onunla yalnız size işittirdiklerimi konuşuyorum. Vallahi onunla ikimiz arasında ilk defa ben açmış olmayı istemediğim bir şey açmaksızın konuşmuşumdur.

 

Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i:

 

«Kıyâmel gününde bir adam getirilerek cehennem'e atılacak ve karnının barsakları çıkacak. Onları eşeğin değirmen taşını döndürdüğü gibi döndürecek. Derken yanına cehennemlikler toplanacak ve: Ey filân, sana ne oldu? Sen iyiliği emir, kötülüğü men etmez miydin? diyecekler. O da: Evet! iyiliği emrederdim. Ama yapmazdım. Kötülükten nehyederdım. Ama yapmazdım, diyecektir.» buyururken işittikten sonra, bana âmir olacak hiç bir kimse için, bu insanların en hayirlısıdır, demiyorum.

 

 

51-م - (2989) حدثنا عثمان بن أبي شيبة. حدثنا جرير عن الأعمش، عن أبي وائل. قال: كنا عند أسامة بن زيد. فقال رجل: ما يمنعك أن تدخل على عثمان فتكلمه فيما يصنع؟ وساق الحديث بمثله.

 

{M-51}

Bize Osman b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ccrir, A'meş'den, o da Ebû Vâil'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Usâme b. Zeyd'in yanında idik. Bir adam : Osman'ın yanına girip onunla yaptığı şeyler hususunda konuşmaktan seni ne men'ediyor? dedi.

 

Ve râvi hadîsi yukarki gibi nakletmıştir.

 

 

izah:

Bu hadîsi Buhârî «Kitabu Bed'il-Halk» ve «Kit5bu'I-Fiten»'de tahric etmiştir.

 

Hz. Üsâme'den istenilen şey Osman b. Affan (Radiyallahu anh)'ın yanına girerek halk arasında yayılan fitne ve bu fitneyi söndürmenin çâreleri hakkında onunla konuşmasaydı. Hz. Usâme ashab'ın bu isteklerine karşı siz benim Osman'la yalnız sizin huzurunuzda konuştuğumu sanıyorsunuz. Ben onunla bu hususu alenen konuşup yeni bir fitne kapısı açmaktan sa, ikimiz arasında gizlice konuştum, cevâbını vermiştir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Seilem)'den rivayet ettiği hadîsle de kötülükten men ederken, fitneyi körüklememek lâzım geldiği hususuna işaret etmiştir. Çünkü bir kimsenin âmirine karşı aşikâre itirazda bulunması cemaatın dağılmasına ve fitnenin daha çok büyümesine sebep olur. Hadîs-i şerif âmirlere karşı terbiye ve nezaketli davranmanın lüzumuna kendilerine yapılacak nasihatin nezâket dairesinde gizlice yapılması gerektiğine delildir. Fakat gizli nasihat kâr etmediği zaman hak zayi olmamak için aşikâre söylemek de caizdir. Ulemadan bazıları buna kail olmuş, bir takımları kötülükten nehyin kalble olacağını söylemişlerdir. Hadîs-i şerîf cehennemin şiddetine de işaret etmektedir.